Şeyda Anaokulumuzun vizyonu;
Okul öncesi eğitim alanının hedef ve amaçları doğrultusunda okul öncesi dönem çocukların gelişim düzeyleri, ilgi alanları ve ihtiyaçları dikkate alınarak, sanatsal ve kültürel etkinliklere önem veren, üreticiliği destekleyen, çocuk haklarını koruyan ve aile katılımına verdiği önem doğrultusunda çocukları yetiştirmeyi sürdürmek,
Çocuklar, öğretmenler ve ailelerle ilgili özgün proje, araştırma, aile eğitimi ve katılımı çalışmaları gerçekleştirmek,
Çocukların gelişim özellikleri dikkate alınarak doğa ile iç içe olmalarını sağlayıcı multi-disipliner programlar oluşturmak,
Kendini ifade eden bireyleri geleceğe şimdiden hazırlıyoruz.
- Üretici,
- Özsaygısı yüksek,
- Problem çözmeyi bilen,
- Girişken,
- Yardımsever,
- Kendini keşfeden,
- İlişki kurma becerisine hakim,
- Değerlerini bilen,
- Öğrenmeyi seven bireyler, geleceğe güvenle bakan, insanlığa katkı sağlayan, donanımlı çocuklar yetiştirmek.
MİSYONUMUZ
İçi vatan, millet ve bayrak sevdasıyla dolu, milli ve dini değerleri özümseyerek bu konularda hassasiyet sahibi olan,
kendine güvenen, birey olarak haklarını bilen , özgür ve yaratıcı düşünebilen , sorgulayan, doğayı ve hayatı seven, aynı zamanda doğaya ve çevresine duyarlı, paylaşmayı bilen , farklılıklara karşı saygılı ve anlayışlı, kendi kültürünü bilen ve kültürel değerlerine bağlı, vatanını , milletini seven, geleceğin Türkiye’sinde etkin roller alabilecek, sorumluluk şuuruna sahip, sağlıklı, mutlu, barışa inanan,dürüst, sevgi dolu bireyler yetiştirmektir.
Öğrenim Hedeflerimiz;
- Çocuklar dünyayı öğrenmeye oyunla başlar.
- Çocuklar hayatı oyun aracılığıyla öğrenir ve anlamlandırırlar. Doğaları gereği öğrenmeye her zaman hazır, yaratıcı, meraklı, ve heveslidirler.
- Kurumumuzda çocuklarımıza uygun eğitim ve öğretim ortamı sunarak; içlerindeki potansiyellerini açığa çıkarmak ve öğrenme arzularını daim kılmak ve çok yönlü gelişmeleri için destekliyoruz. Anadilimizi düzgün kullanabilmeye ve farklılıklara saygı duymaya önem veriyoruz.
- Biliyoruz ki anadilini iyi bilmeyen, yabancı bir dili öğrenemez. Türkçe kadar İngilizce de bizim için akademik anlamda büyük önem taşıyor.
- Native speaker öğretmenlerle günlük konuşma pratikleri yapıyoruz. Branş derslerinde farklı branş öğretmenleri sayesinde yeteneklerimizin farkına varıyoruz. Her şey sevmekle başlar.
- Özgüveni yüksek, paylaşımcı, duyarlı, barış dolu dünya için çalışan, mutlu yetişkin olmanın yolu; sevgi dolu ortamlarda büyümekten geçer. Bu bilinçle çocuklarımıza, öncelikle sevgi dolu bir ortam sunuyoruz. Sevginin olduğu yerde başarıda beraberinde geliyor.
PROJE BAZLI EĞİTİM
Proje Tabanlı Öğrenme, çocukların aktif katılımını teşvik eden, üst düzey bilişsel aktiviteleri destekleyen, çok çeşitli araç ve kaynak kullanımını gerektiren; akademik sosyal ve hayat becerilerini birlikte ele alan ve teknoloji kullanımını vurgulayan bir öğretim modelidir.
Çocuklar , kendilerine özgü bir biçimde çalışmalarına, problem çözmelerine, düşünmelerine, sorgulamalarına, araştırma yapmalarına,öğrendikleri her yeni bilgiyi önceki öğrendikleri ile kombine etme imkan sağlarlar. Hem bireysel hem de takım olarak yapılabilen projeler sayesinde çocuklar arkadaşlarıyla takım ruhunu yaşama imkanı bulurlar.
REGGİO EMİLİA
Öğrenciler için uygun ortamı hazırlayarak onlara ufak yönlendirmelerle özgür bir çalışma alanı sunar. Reggio Emilia eğitimindeki etkinliklerde proje bazlı çalışmak ve tüm işleri bir ekip halinde işbirliği içinde yapmak da esas amaçlardan biridir.
Reggio Emilia yaklaşımının amaçları nelerdir?
Reggio Emilia Yaklaşımı’na göre eğitimin amacı; büyüme sürecindeki çocuğun gelişimini engelleyen “duvar”ın ortadan kaldırılmasıdır. Eski ve katı kurallar, güncelliğini yitirmiş kavramlar, yetişkinlerce benimsenmiş anlaşılması güç davranış ve tutumlar, geleneksel eğitim yöntemleri bu “duvar”ı oluşturmaktadır.
HİGH/SCOPE
Çocukların düşünce ve eylemlerini yönetip denetlemek yerine bu düşünce ve eylemleri temel almalıdırlar. Öğrenme çocukların kendi tasarladıkları faaliyetler ve projelerle yoğun olarak ilgilendikleri zaman gerçekleştiğinden, öğretmek, çocukların çalışmalarını kendilerinin seçmelerini ve düzenlemelerini sağlamaktır. O halde, öğretme, çocukların seçilmiş çalışmalarının bir düşünme içeriği oluşturmasını sağlamaktır.
Çocuklar, günlük yaşantılarında ne yapmak istediklerine karar verme fırsatına sahip olmalıdırlar. Öğretmen, her çocuğun bir plan oluşturmasına, bu planı üstesinden gelebileceği parçalara ayırmasına, aşamalandırmasına ve gerekli malzemeleri saptamasına yardımcı olmalıdır. Okul öncesi yaşlarda çocuk plan yapmaya, belirli bir faaliyete ilgi duymakla başlamaktadır. Öğretmen de bu faaliyeti desteklemelidir. Zaman içinde, bu planlar yeteneğinin gelişmesiyle çeşitlenmekte ve karmaşıklaşmaktadır.
Çocuğun günlük planı, öğretme için bir başlangıç noktası oluşturmalıdır. Plan, sorgulamak, önermek ve sorunları tanımlamak için bir sıçrama tahtasıdır. Öğretmen, her çocuğun yapmakta olduğu şeyle ilgili olarak düşünmesine, gözlem yapmasına, ilişkileri fark etmesine ve sorunları tanımlayıp çözmesine yardımcı olmalıdır.
Bazı temel deneyimler, çocuğun erken zihinsel gelişimi için zorunludur. Öğretmen, bu temel deneyimler rehberliğinde bilinçli ve sistematik olarak çocukların öngörme, tarif etme, açıklama, değiştirme, varsayım yapma ve alternatif aramalarına yardım etmelidir. Öğretmenin görevi, çocukların çalışmalarında bu süreçlerden yararlanmalarına yardımcı olmaktır.
“High/Scope Yaklaşımı”nın Temel İlkeleri
– High/Scope programının dayandığı temel ilke “etkin öğrenme”dir. Diğer dört temel ilke ise; olumlu yetişkin-çocuk etkileşimi, öğrenme çevresi, tutarlı bir günlük program ve değerlendirmedir.
– “High/Scope Yaklaşımı”nda öğretmenlerin görevi, etkin öğrenmeyi geliştirecek bir ortam sağlamak ve çocuklara eylemleri hakkında düşünmeleri için yardımcı olmaktır. Bir anlamda çocuklar, gelişmişlik düzeyleri elverdiğince bilimsel gözlem ve müdahale yöntemiyle öğrenmektedirler.
– Yetişkinler, çocukların etkin öğreniciler olabileceği bir ortam oluşturmak amacıyla, önceden bildirilmeyen hiçbir değişikliğin olmadığı tutarlı bir günlük program oluşturup bu programı sürdürürler. Günlük programın aksamadan uygulanması, çocuklara zaman denetimi ve bağımsızlığın keyfine varma fırsatı sağlar ki bu da sorumluluk duygusunu geliştirmektedir.
– High/Scope programının günlük düzenini; temizlik, planla-yap-değerlendir sıralaması, küçük ve büyük grup faaliyetleri ve açık hava faaliyetleri oluşturmaktadır.
MÜDENDİSLİK KODLAMA
• Kodlama öğrenmek yabancı dil öğrenmek gibidir. Bu yüzden erken yaşta öğrenilmesi kalıcılığı arttırır.
• Her meslek alanı teknolojiye hakim bireylere ihtiyaç duyar.
• Erken yaşta sıralama, döngü, koşullar gibi kavramları öğrenen çocukların özümseme becerilerinin daha gelişmiş olduğu görülmektedir.
• Sanal zorbalığın hakim olduğu günümüz koşullarında çocukların kodlama ile tanışmaları kullandıkları araçları faydalı hale getiriyor.
• Kodlama eğitimi ile, milyonlarca kişiye ulaşan sanal oyunları oynayan ve tüketen bireyler yerine hayal ettikleri uygulama, yazılım ve oyunları üreten bireyler yetişiyor.
• Kodlama çocukların içerisindeki hayal güçlerini harekete geçirerek teknolojide fikir ve akımlara öncülük etmelerini sağlar.
• Kodlama eğitimi alan bir birey geliştirdikleri uygulama ve yazılımları etrafındaki insanlara tanıtma fırsatı bularak üretme becerilerini ortaya koyar.
- Öğrencilerin yeni buluşlar keşfetmesini, olaylar arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamaları olanağını sağlar.
- Yeni ürün ortaya koyarak, ekosisteme katkı sağlar.
- İşbirliği ve bağımsız çalışma yoluyla öğrencilerin özgüven ve öz yeterliliğini geliştirir.
- Öğrencileri esneklik ve güven içinde düşünmeye teşvik eder.
- Yüzyıl becerilerini kazandırmaya olanak sağlar.
- Karşılaştıkları sorunlara daha kısa ve çözümler üretmeyi sağlar.
- Öğrenme motivasyonunu artırır.
- Tasarım odaklı düşünme ve yenilikçi olmayı sağlar.
GEMS ETKİNLİKLERİ
GEMS programı ilk olarak 1984 yılında California Üniversitesi bünyesinde yer alan Lawrence Hall of Science adlı bir fen merkezi tarafından oluşturulmuştur. Bu program; öğrencilere fen ve matematiği erken yaşlarda eğlenceli etkinlikleriyle sevdirmeyi, aktif öğrenme yoluyla bilimin tüm süreçlerini yaşama imkanı veren kaliteli ve esnek bir programdır. Dev boyutlu sabun köpükleri oluşturulması, güneş ısısı deneylerinin yapılması, parmak izi tespiti gibi bütün GEMS etkinliklerinin amacı öğrencilerin hayal gücünü harekete geçirmektir.
MONTESSORİ ETKİNLİKLERİ
Bu sistemin temel amacı; çocukları ezber ve şekilcilikten uzak tutarak, dokunarak ve yaşayarak öğrenmeyi gerçekleştirmektir. Öğrenme somuttan soyuta doğru olmalı, başka bir deyişle somut deneyim olmadan sağlıklı şekilde soyut kavramların öğrenilmesi uygun görülmez. Öğretmen çocukların ihtiyaçlarına öncelik vererek onlara uygun eğitim ortamını yaratma ve yönlendirme konusunda rehberlik eder.
Bu eğitim yaklaşımı, geleneksel şekilci eğitim yöntemine ters olarak öğretmen pasif çocuk ise aktif konumdadır. Okulumuzda tüm matematik, fen, günlük yaşam becerileri dersleri bu metodun gerektirdiği doğrultuda hazırlanmaktadır. Montessori metoduyla eğitim, teoriden uzak, yaşayarak ve tecrübe ederek öğrenme prensibine dayanır. “Let me do it myself!” (“Bırak kendim yapayım!”) şeklinde özetlenebilecek olan bu yöntemle uygun yaşlarda öğrenilenler kalıcı olur ve çocuğun ilerdeki eğitimine sağlam bir kaynak teşkil eder.
SCAMPER
Çocukların yaratıcılığını geliştirmeyi amaçlayan alternatif bir eğitim metodu olan bu sistem, tek bir nesneye yöneltilen düşünme yöntemi serisidir. Tek bir nesne seçilir, beyin fırtınası yoluyla bu nesne değiştirilip geliştirilir. Aktivite sırasında çocuğa sorular sorulur, hayal gücünü kullanmasını ve sorulara çözümler getirmesi istenilir. Bu sorular çocuğun daha önce alışık olmadığı şekilde düşünmesini sağlar. Bir anlamda farklı düşünme becerilerini kazandırmaya yönelik bir girişimdir. Soruların hangilerinde zorlandıkları belirlenir diğer çalışmalarda basitleştirilip değiştirilir.
Scamper’ ın felsefesi; her fikir, var olan başka bir fikirden doğar. Çocuklarımızın yaratıcılığını geliştirmek, hayal gücü düşünme ve orjinallik hazinelerini korumak amacı ile Scamper yöntemini okulumuzda kullanmaktayız. Çocuklarımıza hazır çözümler vermektense birden fazla çözüm üretme konusunda destekleriz. Bu yöntem, çocuklara düşüncelerini değiştirmeleri ya da birleştirmeleri konusunda adım attırarak yaratıcı düşünmelerini sağlar. Yine bu yöntemle çocuklar bir yandan yaratıcılıklarını geliştirirken diğer yandan da pratik yapma olanağı bulurlar. Esnek düşünebilmeyi ve kalıpları yıkmayı öğrenirler.